Vikipedi, özgür ansiklopedi
Lady Gaga (d.
Stefani Joanne Angelina Germanotta, 28 Mart 1986), ABD'li şarkıcı, söz yazarı ve müzisyen. Sahnelere New York'taki
Lower East Side'ın rock müzik sahnesinde yer alarak başlayan sanatçı, daha sonraları 2007'de
Interscope'un bir alt şirketi olan Streamline Records ile anlaştı. Buradaki ilk döneminde bazı sanatçı arkadaşları için söz yazan Gaga, bir süre sonra
Akon'ın ilgisini çekti. Gaga'nın müzikal ve vokal yeteneğini beğenen Akon, onu yeni kurduğu
Kon Live Distribution'a kattı.
Sanatçının ilk albümü olan
The Fame, 19 Ağustos 2008 tarihinde yayımlandı. Albüm, elde ettiği olumlu eleştirilerin yanında Kanada, Avusturya, Almanya, İrlanda ve Amerikan elektronik albüm listelerinin bir numarasına kadar yükseldi. Albümden yayımlanan ve her ikisi de
RedOne ile beraber yazılıp bestelenen ilk iki
tekli "
Just Dance" ve "
Poker Face", uluslararası bir başarı elde ederek başta
Amerikan müzik listesi olmak üzere birçok ülkede bir numaraya yükseldi. Albüm daha sonraları altı kez
Grammy Ödülü'ne aday gösterildi ve bu adaylıklardan "En İyi Elektronik/Dans Albümü" ve "En İyi Dans Kaydı" ödüllerini kazandı.
New Kids on the Block ve
Pussycat Dolls gruplarının konser turnelerinde açılış sanatçısı olarak konserler veren sanatçı, 2009'un başında
The Fame Ball Tour adındaki kendi turnesini başlattı. 2009'un dördüncü çeyreğine gelindiğinde Gaga, ikinci stüdyo albümü
The Fame Monster'ı yayımladı. İlk teklisi "
Bad Romance" ile beraber uluslararası çapta başarılar elde eden albümün başarısı sayesinde Lady Gaga,
The Monster Ball Tour adlı ikinci turnesini başlattı.
Lady Gaga,
David Bowie ve
Freddie Mercury gibi
glam rock müzisyenleri ile
Madonna ve
Michael Jackson gibi
pop müzik sanatçılarından etkilendiğini belirtti. Bunun yanında
modanın, sanatçının söz yazarlığı ve performansları üzerinde büyük bir etkisi olduğu bilinmektedir.
[1] Lady Gaga'nın Mayıs 2010'a kadar dünya çapında 15 milyondan fazla albüm satışı ve 40 milyondan fazla tekli satışı bulunmaktadır.
[2] Haziran 2010'da yayımlanan
Forbes dergisine göre dünyadaki en güçlü ve etkili 100 ünlü arasında gösterilen Gaga, ayrıca
Twitter'da beş milyonu,
Facebook'ta yirmi milyonu aşan takipçi sayısıyla, yaşayan insanlar içinde bu sosyal ağlarda en çok izleyicisi olan kullanıcı oldu.
[3][4][5]
1986–2004: İlk dönem [değiştir]
Stefani Germanotta 28 Mart 1986'da Joseph ve Cynthia Germanotta adlı İtalyan asıllı Amerikan bir çiftin en büyük çocuğu olarak New York'ta dünyaya geldi.
[6][7][8] Dört yaşında piyano çalmaya başlayan sanatçı, ilk piyano baladını on üç yaşında yazarak, bunu on dört yaşında canlı gösterilerde çaldı.
[9] On bir yaşındayken,
Manhattan'daki
Juilliard School'a yazılan sanatçı, daha sonra bunun yerine
Convent of the Sacred Heart adlı Katolik bir okula devam etti.
[1][10] Kendisini bu okuldayken "çalışkan, disiplinli ama biraz da güvenilmez" olarak tanımlayan sanatçı, bir demecinde "Çok kışkırtıcı veya çok tuhaf olduğum için alay konusu olurdum. Bu yüzden biraz yumuşamaya karar verdim. Bu bana uymadı ve kendimi bir kaçık gibi hissettim."
[11][12]
On yedi yaşında
New York Üniversitesi'nin
Tisch School of the Arts bölümüne girmeye hak kazanan sanatçı, burada müzik eğitimi alarak sanat, din, sosyal bilimler ve siyaset hakkında denemeler yazarak söz yazarlığı yeteneğini geliştirdi.
[9][13] Bir süre sonra Gaga, bu okuldan ayrılarak müzik kariyerine odaklanmayı tercih etti.
[14]
2005–2007: Kariyerin başlangıcı [değiştir]
"Lollapalooza 2007"'de Lady Gaga (sağda), Lady Starlight (solda) ile.
2005 yılında
Island Def Jam Music Group'un yönecisi ve genel müdürü olan
L. A. Reid, sanatçıyı ofisindeki koridorda şarkı söylerken duyunca Lady Gaga'yı
Def Jam Recordings adlı kayıt şirketine dahil etti. Ancak üç ay geçtikten sonra buradan ayrıldı.
[15] Yine de bu sıralarda sanatçının ilk şirketi aracılığıyla söz yazarı ve yapımcı
RedOne ile tanışan Gaga, beraber çalışmaya başladılar.
[16] RedOne ile beraber
Mötley Crüe'nun "
Girls, Girls, Girls" ve
AC/DC'nin "
T.N.T." adlı eserlerinden esinlenerek "Boys Boys Boys" adlı şarkıyı kaydeden sanatçı,
[16][17] bir süre sonra ailesinden ayrı bir eve taşınarak
Lower East Side'da Mackin Pulsifer ve SGBand gibi gruplarla beraber gösterilerde yer almaya başladı.
[18] Bir süre sonra uyuşturucu kullanmaya başlayan Gaga,
burlesque gösterilerinde yer aldı.
[1] Sanatçı bu süreçten sonra babası tarafından anlaşılmadığını ve babasının birkaç ay boyunca kendisine küstüğünü belirmiştir.
[1][17] Gaga'nın ilk şarkılarında yardımcı olan müzik yapımcısı
Rob Fusari, sanatçının sesini
Freddie Mercury'ye benzettiğini belirtmeye başladı ve sanatçının sahne adındaki Gaga'nın bulunmasında etkin rol oynadı.
[19]
| “ | Her gün, Stef stüdyoya geldiğinde ona merhaba demek yerine Queen'in "Radio Ga Ga" şarkısını söylemeye başlardım. Bu onun giriş şarkısıydı. Lady Gaga adı aslında bir teknik hataydı. Telefondan ona mesajla 'Radio Ga Ga' yazısını kodladım ama cihaz 'radio' sözcüğünü 'lady' olarak düzeltti. Sonra o bana tekrar mesaj attı ve "İşte bu!" dedi. O günden sonra onun adı Lady Gaga'ydı ve sürekli "Bir daha beni Stefani diye çağırmayın." demeye başlamıştı bile.[19] | ” |
|
Ekim 2008'de bir barda konser veren Lady Gaga.
Sanatçı bu olayın ardından ' Lady Gaga ' olarak tanınmaya başladı.
[17] 2007 yılı boyunca, kendisine sahnedeki kıyafetlerini hazırlamada yardım eden Lady Starlight ile iş birliği yaptı.
[20] İkili, "Lady Gaga and the Starlight Revue" adını verdikleri gösterilerle
Mercury Lounge,
The Bitter End ve Rockwood Music Hall gibi yerlerde sahneye çıktı.
[21][22] Bunun dışında Gaga, "The Ultimate Pop Burlesque Rockshow" adındaki 1970'ler tarzı kurgusal roller üstlendi.
[23][24] Gaga, Ağustos 2007'de Lady Starlight ile beraber Amerikan
Lollapalooza müzik festivaline katılmaları için davet edildi.
[25] İkilinin buradaki gösterileri olumlu eleştiriler topladı.
[9][21] Başta
avangart ve
elektronik dans müziğine odaklanan Lady Gaga bir süre sonra pop ve çağdaş
glam rock müziklerinden esinlerek melodiler bestelemeye başladı.
[26] Bu süreç içinde Cricket Casey'in yazdığı
The Portal in the Park adlı çocuk kitabı ile verilen iki disklik bir sesli kitap için iki şarkıda yer aldı. Bunun yanında "World Family Tree" ve "The Fountain of Truth" gibi şarkıları için
Melle Mel'e eşlik etti.
[27]
Rob Fusari, Lady Gaga ile bestelediği şarkıları, yapımcı arkadaşı Vincent Herbert'a yolladı.
[28] Şarkıları beğenen Herbert hemen Gaga'yı kendi şirketi olan Streamline Records'a kaydettirdi.
[29] Daha sonraları "beni keşfeden adam" olarak bahsedeceği Herbert için "Sanki pop müzik tarihini biz yapmışız gibi hissediyorum, ana zaten daha yapmaya devam edeceğiz" sözlerini söyledi.
[28] Daha sonraları
Sony/ATV Music Publishing tarafından satın alınan
Famous Music Publishing altında çırak söz yazarı olarak çalışmış olan Gaga, Sony/ATV ile yayım anlaşması imzaladı.
[30] Sonuç olarak
Britney Spears,
New Kids on the Block,
Fergie ve
Pussycat Dolls gibi oluşumların söz yazarlığını üstlenmesi için çağrıldı.
[30] Interscope'ta çalıştığı süre içinde şarkıcı-söz yazarı
Akon ile onun bir şarkısında arka vokal olarak görev aldığı zaman tanışan sanatçı, Akon'ın beğenisini topladı.
[31] Akon, Gaga'yı
Interscope-Geffen-A&M yöneticisi
Jimmy Iovine'le tanıştırarak onu hem bu şirkete, hem de kendi şirketi olan
Kon Live Distribution'a kattı.
[15] Bir süre sonra da Akon tarafından "ayrıcalıklı oyuncu" olarak çağrılmaya başladı.
[32] Gaga bir süre sonra yapımcı
RedOne ile beraber bir haftalık çalışma sonucunda bir albüm hazırladı.
[30] The Fame adlı bu albümde "
Just Dance" ve "
Poker Face" gibi uluslararası başarı kazanan şarkılar yer almaktaydı. Sanatçı bundan sonra beraber "
Eh, Eh (Nothing Else I Can Say)" adlı şarkı dahil birkaç şarkı bestelediği Interscope yapımcısı olan
Martin Kierszenbaum tarafından kurulan
Cherrytree Records'un listesine de adını ekledi.
[30]
=== 2008–günümüz:
The Fame ve
The Fame Monster
2008 yılında Gaga,
Los Angeles'a yerleşti. Sıkı bir çalışma sonunda ilk albümü
The Fame'i bitirdi.
[17] Albümde birden fazla müzik türünü bir araya getirdiğini belirten sanatçı bir demecinde "
Def Leppard vurmalılarından alkış seslerine, metal vurmalılarından urban müzik vurmalılarına kadar her vurmalıya yer verdim" demiştir.
[15] Bir süre sonra giyimi, sahne tasarımını ve ses sistemlerini üstlenen
Haus of Gaga adındaki şirketle beraber çalışmaya başladı.
[1] The Fame eleştirmenlerden genel olarak olumlu yorumla elde etti. Avusturya, Birleşik Krallık, Kanada, İrlanda gibi ülkelerin albüm listelerinde bir numaraya yükselen albüm, Avustralya ve
Amerika Birleşik Devletleri'nin albüm listelerinde ilk beşe girmeyi başardı.
[33][34] Albümün ilk teklisi olan "
Just Dance" 8 Nisan 2008'de yayımlandı. Bir süre sonra da Avustralya, Kanada, Hollanda, Birleşik Krallık, İrlanda ve
Amerikan müzik listesinin zirvesine yükseldi.
[35] Şarkı "En İyi Dans Kaydı" dalında Grammy ödülüne aday gösterildi.
[36] İkinci tekli olan "
Poker Face", 23 Eylül 2008 tarihinde yayımlandı ve yirmiye yakın ülkenin listesinin bir numarasına çıktı. Bunun yanında sanatçının Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci ardışık bir numara şarkısı oldu.
[37] Gaga bir süre sonra aynı şirkette çalıştığı
New Kids on the Block grubuyla beraber, grubun konser turnesinin alt oluşumu olarak sahne almaya başladı.
[38] Ancak başarılı satışların ardından sanatçı kendine ait olan ilk turu
The Fame Ball Tour ile 12 Mart 2009'da Kuzey Amerika'yı dolaşarak konserler vermeye başladı.
[39][40] Bunun dışında Mayıs 2009'da
Pussycat Dolls grubunun
World Domination Tour adındaki dünya turunun Birleşik Krallık ve Avustralya ayağında alt oluşum olarak konserlere çıktı. Bu konserler eleştirmenlerce olumlu eleştiriler topladı. Hatta öyle ki, bir yorumcu Gaga'nın "Pussycat Dolls'u sahne arkasına atttığını" belirtti.
[41][42] Aynı sıralarda üçüncü tekli "
LoveGame" yayımlandı. Şarkı için çekilen video klip, içeriğindeki uygunsuz görüntüler nedeniyle Avustralya'daki
Network Ten kanalı tarafından yayınlanmadı.
[43]
Gaga Mayıs 2009'da
Rolling Stone dergisinin her yıl bir aya mahsus bastığı 'Hot 100' temalı sayısında yarı-çıplak, plastik baloncuklardan oluşan bir kıyafet giymiş halde yer aldı.
[44][45] Biseksüel olan Lady Gaga, daha sonraları cinsel eğilimini insanlara açıklamış olmaktan duyduğu pişmanlığı belirterek şu sözleri söyledi: "Eşcinsel topluluğu sırf sinirli görünmek adına kullanan bir insanmışım gibi görünmekten hoşlanmıyorum. Ben cinsellikte özgür bir kadınım ve sevdiğim şeyi severim. İnsanların bu konuda benim hakkımda bir şeyler yazmasını istemiyorum, çünkü sanki ben bunu benim sinirli ve gizli kapaklı olduğumu vurgulamak amaçlı yazdıklarını düşünüyorum".
[46] Sanatçı ayrıca bir konserindeki izleyicilerine "
Poker Face" adlı şarkısının bir erkekle yatarken bir kadın hakkında düşler kurmak hakkında olduğunu belitti.
[47] Bunun yanında
Wale'in "Chillin" adlı şarkısında yer aldı.
[48] 2009 MTV Video Müzik Ödülleri'nde kendisi ve "
Paparazzi" adlı şarkısı için dokuz tane adaylık elde eden Gaga,
[49] bunlardan üçünü elde etmeyi başardı.
[50]
Ekim 2009'da
Billboard dergisinin verdiği "Yılın Yükselen Yıldızı" ödülünü elde eden sanatçı,
[51][52] 10 Ekim 2009'da
Human Rights Campaign'in düzenlediği ulusal akşam yemeğine katıldı. Bunu izleyen dönemde
Washington, D.C.'de düzenlenen
National Equality March adlı yürüyüşe katılan Gaga, şu şekilde bir konuşma yaptı: "Müzik dünyasında halen çok büyük miktarda homofobi izleri var. [...] Bu yüzden bu yürüyüşe ben de katılıyorum".
[53][54] Sanatçı
John Lennon'ın "
Imagine" şarkısını, sözleri
Matthew Shepard'ın 1998'deki öldürülüşüne değinmek suretiyle değiştirerek seslendirdi.
[53] Kasım 2009'a gelindiğinde 2008-2009 döneminde dünyayı dolaşırken kaydettiği yeni şarkıları ve bir önceki albümdeki şarkıları içeren
The Fame Monster adlı stüdyo albümünü duyuran sanatçı, albümün ilk teklisi olan "
Bad Romance"i yayımladı. Birleşik Krallık, Kanada, İrlanda, Finlandiya, Danimarka ve İsveç listelerinde zirveye yükselen şarkı, birçok dünya listesinin üst sıralarında yer aldı.
[55][56] 11 Aralık 2009'da "Speechless" adlı şarkısını
Kraliçe II. Elizabeth için seslendirdi.
[57] Bundan sonra da
The Monster Ball Tour adlı ikinci turnesini duyurdu.
[58]
14 Ocak 2010'da Monster Ball turnesinin
West Lafayette, Indiana'daki ayağında sahneye çıkmadan önce solunum sorunları nedeniyle konseri iptal eden Gaga'nın yorgunluk ve susuzluktan dolayı
kalp ritmi düzeni bozukluğuna yakalandığı belirtildi.
[59][60][61] Sanatçı daha sonraları
Barbara Walters ile yaptığı röportajda, uzun süredir kendisinin
interseksüel olduğunu öne süren bir şehir efsanesini reddetti. Gaga buna ek olarak şu açıklamayı yaptı: "Başta bu çok ilginç bir durumdu ve herkes az çok 'Bu gerçekten çok ilginç bir hikâye' diyordu. Bir bakıma ben kendimi çift cinsiyetli olarak gösteriyor ve çift cinsiyetli olmayı seviyordum".
[62] 2009'daki
51. Grammy Ödülleri'nde ilk defa Grammy ödüllerine aday gösterilen Gaga, bu sene ödül kazanamasa da, ertesi yılki
52. Grammy Ödülleri'nde aday gösterildiği beş dalın ikisini kazanmayı başardı.
[63] Bunun yanında
2010 BRIT Ödülleri'nde aday gösterildiği üç dalda da ödül kazandı.
[64] 2011 Born This Way 2010 mart ayında lady gaga yeni albümünü yazmaya başlamışdı 3 ay sonra 2. stüdyo albümü nerdeyse bitmişdi lady gaga'nın demeçi şöyledir;
bu çok çobuk geldi , bunun üzerine aylardır çalışıyorum , kendimi çok farklı hissediyorum, şuan bitti.Bazı şarkıcıların yıllar sürer, ben değilim ,ben hergün şarkı yazıyorum.Lady gaga monster ball tur sırasında albümün en erken 2011 de yayınlançanı , albümde 20 şarkı olçağı ve son 10 yılın en iyi albümü olçana söz verdi.Lady gaga albüm için
kötü çocukların kliseye gidip yüksek derecede eğlenmesi gibi olçanı söyledi.Born this way'den şubat ayında ilk single yayınlanması bekleniyor.Akon lady gaga'nın bu albümle müzikde bir üst seviyeye geçtini söyledi.
Müzikal tarz ve etkilendikleri [değiştir]
Lady Gaga,
David Bowie ve
Freddie Mercury gibi
glam rock müzisyenlerinin yanı sıra
Madonna ve
Michael Jackson gibi
pop müzik sanatçılarından etkilendiğini belirtmektedir.
[15] Daily Record gazetesinden John Dingwall bu konuda şu yorumu yaptı: "Gaga'nın söylediğine göre kendisi Madonna ve son zamanlarındaki Michael Jackson'dan esinlendiğini belirtse de, onun her zaman bir numaralı idolü Freddie Mercury oldu".
[65] Queen grubunun şarkısı olan "Radio Ga Ga"nın da ayrıca sanatçının sahne adındaki baş esin kaynağı olduğu bilinmektedir.
[66] Sanatçı bu konuda şöyle bir yorum yaptı: "Freddie Mercury'yi ve 'Radio Ga Ga' gibi başarılı bir şarkıyı yapmış olan Queen'i hep takdir ederdim. İşte bu yüzden sahne adımı seviyorum... Freddie eşsizdi ve tüm pop müzik tarihindeki en önemli kişiliklerden biriydi".
[65] Madonna,
Rolling Stone dergisine verdiği bir demeçte Lady Gaga'da kendini gördüğünü belirtti.
[67] Daha sonraları Madonna ve kendisi arasında yapılan karşılaştırmalara yanıt olarak Gaga şu beyanatı verdi: "Küstah görünmek istemem, ama benim amacım pop müzikte yeni bir devrim yaratmak. Pop müzik alanında yapılan son devrim yirmi beş yıl önce Madonna tarafından yapıldı".
[65] Moda ikonu/aktris/şarkıcı
Grace Jones da Gaga'nın örnek aldığı insanlar arasında yer almaktadır.
[68] Bunun yanında sanatçı,
Blondie grubunun solisti
Debbie Harry ile de sıklıkla karşılaştırılagelmektedir.
[69][70] Alice Cooper da Gaga'nın tarzını "
varyeteci" olarak tanımladı.
[71] Janet Jackson da Gaga hakkında şu demeci verdi: "Gaga'yı çok seviyorum, evet, o ayrıca benim tatlım."
[72]
Lady Gaga'nın vokalleri sıklıkla Madonna ve
Gwen Stefani ile karşılaştırılırken, yaptığı müzik tarzının da klasik 1980'ler ve 1990'lar
Europop'undan esintiler taşıdığı belirtilmektedir.
[73] İlk albümü
The Fame'in incelemesi sırasında
The Sunday Times gazetesi şöyle bir yorum yaptı: "Müziği, modayı, sanatı ve teknolojiyi bir araya getirirken Gaga, Madonna'yı, Gwen Stefani'nin
Hollaback Girl dönemini,
Kylie Minogue'un 2001 yılındaki halini ve Grace Jones'un şu andaki durumunu çağrıştırıyor".
[74] Benzer bir şekilde,
The Boston Globe gazetesi eleştirmeni Sarah Rodman da şu yorumlara yer verdi: "Açık bir şekilde Gaga'nın örnek aldığı insanların içinde Madonna'dan Gwen Stefani'ye birçok insanın yer aldığını görebiliyorsunuz...".
[75] The Philippine Star gazetesinden Baby A. Gil de şöyle bir beyanatta bulundu: "Yaptığı müzik, dans ve rock müziklerini birleştirmede yapılabilecek en doğru işler".
[76] The Guardian gazetesinden Alexis Petridis ise her şeye rağmen bir sanatçı olarak Gaga'nın özgünlükten yoksun olduğunu belirtti ve şu yorumu yaptı: "Pop müziğin göz kamaştırıcı bir şekilde özgün olmasına gerek yok: sadece ezgilere gereksiniminiz var ve Lady Gaga da ezgilerde oldukça başarılı."
[73] Bunun yanında sanatçının şarkılarının entelektüel uyarıma sahip olmadığı da kimi çevrelerce iddia edilmektedir.
[77]
Etkilendikleri [değiştir]
Lady Gaga,
The Fame Ball Tour kapsamında plastik baloncuklardan oluşan bir kıyafet giyerken.
Gaga'nın
Donatella Versace'yi kendi
müzü olarak tanımlamasına yanıt olarak
[1] Los Angeles Times gazetesinden Melissa Magsaysay şu yorumu yaptı: "[Gaga'nın] aynı anda üst ve alt kıyafet giyme isteksizliği [...] şampanya yudumlayarak yağlı adamlarca yelpazelenmek çok Donatella-mtrak."
[78] Lady Gaga bir demecinde modayla çok içli dışlı olduğunu ve modanın ona her şeyi ifade ettiğini belirtti.
[1][79] New York Times'a göre, 'Lady Gaga' ismi
Global Language Monitor tarafından 2010'un en moda sözcüğü olarak seçildi.
[80] Moda sevgisi "her zaman iyi korunmuş ve güzel" olduğunu belirttiği annesinden gelen sanatçı,
[7] müzik bestelerken daima sahnede giyeceği kıyafetleri düşündüğünü söylemektedir. Gaga bu konudaki bir demecinde şu yoruma yer vermiştir: "Müzik bestelerken sahne kıyafetlerimi düşünerek hareket ediyorum. Bu tamamen hepsi-bir-arada-gösteri sanatı. Benim için her öge bir araya gelerek gerçek bir öykü oluşturur ve bu da süper-hayranları geri getirir. Bunu geri getirmek istiyorum. Görselin çok güçlü olmasını istiyorum ki hayranlar bizim her parçamızı yiyip, tadabilsinler."
[79] The Star gazetesinden Trish Crawford köşesinde şu yoruma yer verdi: "Moda onun kartı, kalabalık bir sahnede onu farklı kılan bir yol."
[81] Gaga'nın şahsi olarak ilgilendiği "Haus of Gaga" adını verdiği bir moda takımı bulunmaktadır. Takım, sanatçının birçok kıyafetinin, sahne desteklerinin ve saçlarının yapımını üstlenmektedir.
[82] Sanatçının vücudundaki çeşitli yerlerde altı dövmenin varlığı bilinmektedir.
[83] Bu dövmeler arasında
The Guardian tarafından Gaga'nın "kahraman"ı olarak belirtilen
John Lennon'ın son dönemlerinde yaptırdığı barış sembolü dövmesi de bulunmaktadır.
[84] Bunun yanında sol kolunda kıvrıklı
Almanca bir
Rainer Maria Rilke yazısı yer almaktadır:
| « Gecenin derinliğinde, yazmaya yasaklanman durumunda öleceğini itiraf et. Sonra da köklerini, yani cevabı salan kalbinin derinliklerine bak ve kendine sor, yazmalı mıyım? » |
| |
Lady Gaga, Rilke'nin "yalnızlık felsefesinin" kendisine hitap ettiğini belirterek onu "gözde filozofu" olarak tanımladı.
[85]
2008'in sonuna doğru, Lady Gaga ve
Christina Aguilera arasındaki moda benzerliği gündeme geldi.
[1] Aguilera daha sonra kendisinin "[Gaga'nın] farkında olmadığını" ve "onun bir erkek ya da bayan olduğunu bile bilmediğini" söyledi.
[1] Sonrasında, Lady Gaga karşılaştırmaları hoş gören bir yorumda bulundu.
[86] Gaga'nın bu demeci şu şekildedir: "O çok büyük bir yıldız ve ona yollamam gereken şey sadece çiçektir. Çünkü bu şeyler yaşanmadan önce Amerika'nın çoğu kısmı benim kim olduğumu bile bilmiyordu. Bu beni yolun haritasında bir yere koyar."
[86][87] Lady Gaga'nın doğal olarak siyah saçlı olduğu bilinmektedir. Ancak sanatçı
Amy Winehouse ile karşılaştırılmaya başlayınca saçını sarıya boyadı.
[7]
Lady Gaga, sanatçı olarak ilk baştaki başarısını eşcinsel hayranlarına atfettiği gibi, geleceğin bir
gay ikonu olarak gösterilmektedir.
[46][88] Kariyerinin başlarında radyolarda dinlenme bakımından sorunlar yaşayan Gaga şu yorumu yaptı: "Benim için dönüm noktası eşcinsel topluluğuydu. Çok fazla eşcinsel hayranım var ve bana çok sadıklar. Adeta beni yukarı taşıdılar. Onlar hep benim yanımda olacaklar ve ben de onların yanında olacağım. Bir hayran kitlesi yaratmak hiç kolay değil."
[89] Bunun dışında kendi kayıt şirketi Interscope'un birlikte çalıştığı
Manhattan-merkezli bir
LGBT satış şirketi olan FlyLife'a
The Fame albümündeki yazılar aracılığıyla teşekkür eden sanatçı şu satırlara yer verdi: "Sizi çok seviyorum. Bu projedeki ilk kalp atışıydınız. Desteğiniz ve parlaklığınız benim için dünya demek. Bu harika takımla beraber daima eşcinsel topluluk için savaşacağım."
[90] Sanatçı yine Mayıs 2008'de
Logo adlı bir LGBT kanalının düzenlediği
NewNowNext Ödülleri'nde sergilediği ilk televizyon gösterilerinden birinde "
Just Dance"i seslendirdi.
[91] Aynı yıl Haziran ayında aynı şarkıyı
San Francisco Pride organizasyonunda seslendirdi.
[92] The Fame adlbümünün yayımlanmasının ardından "Poker Face"in kendi biseksüelliğiyle ilgili olduğunu açıklayan Gaga,
Rolling Stone dergisine şu demeci verdi: "Kadınlarla çok içli dışlı olduğumdan dolayı erkek arkadaşlarımın hep gözü korkardı. Bu onları rahatsız ederdi. Öyle ki 'Ben üçlü yapmak istemiyorum, yatakta sadece sen yetersin' demek zorunda kalıyorlardı."
[93] Mayıs 2009'da
The Ellen DeGeneres Show programına konuk olarak katılan sanatçı,
DeGeneres'i "kadınlar ve eşcinsel topluluğu için esin kaynağı olduğu için" övdü.
[94] 11 Ekim 2009'daki
National Equality March etkinliği kapsamında
National Mall'daki eğlencede bu etkinliğin "hayatındaki en önemli olay olduğunu" ilan etti. Buradan ayrılırken sevinçli bir şekilde "Tanrı sizi ve eşcinselleri korusun" cümlesini söyledi.
[53] Sanatçı benzer bir davranışı bir ay öncesinde
2009 MTV Video Müzik Ödülleri'nde "En İyi Yeni Sanatçı" dalındaki ödülünü alırken söylemişti.
[95]
Müzik kayıtları dışında Lady Gaga birçok yardım kuruluşuna katkıda bulunmaktadır.
2010 Haiti depremi'nin ardından ortaya çıkan seferberlik sırasında Gaga, turnesi kapsamındaki 24 Ocak konserinin tüm gelirlerini Haiti'ye aktardı. Bağışlanan miktar $500.000'ın üzerindeydi.
[96] Sanatçı ayrıca genç kadınlara
HIV/AIDS riskini anlatarak bilinci arttırma çabalarıyla da bilinmektedir.
Cyndi Lauper ile beraber Gaga
MAC AIDS Fund'ın VIVA Glam kampanyasıyla ortaklaşa $160 milyondan fazla parayı AIDS ve HIV ile savaşmak için bağışladı.
[97] VIVA Glam'in ruj ve dudak parlatıcılarından gelen tüm gelirler doğrudan hastalığı kapmış insanlar için ayrılmış fona aktarılmaktadır.
[98] Bir demecinde Gaga şunları söyledi: "Kadınların kendilerini koruyacak gücü kendilerinde bulmalarını ve güçlü olmalarını istiyoruz. Çantanızda bu aldığınız rujları saklayın. Erkeğiniz yatakta çıplak olarak sizi beklerken yatak odasına gidin ve rujunuzu sürün ve getirdiğiniz prezervatifi kullanın. İstisnası olmasın."
[99]